MENÜ ☰
Çocuk ve Genç » Manşet, Masal, Yazarlar » YAŞLI SAAT / Gülay SORMAGEÇ
Gülay SORMAGEÇ
YAŞLI SAAT / Gülay SORMAGEÇ

Aliş ile yaşlı saat birlikte bilgisayarda oyun oynuyorlarmış. Birlikte oyun oynamaktan çok hoşlanırlarmış. Yaşlı saat kendisine oyun oynamak için belli bir süre tanırmış. O süreyi asla aşmazmış. Aliş ise oyuna kapılır gidermiş. Biraz daha biraz daha derken vakit geçermiş. Oyun oynadığı için mutlu olurmuş ama sonrası zamanı az kaldığı için sıkıntı çekermiş. Bazen ödevlerini bile yetiştiremezmiş.
Yaşlı saat ile Aliş bugün yine oyun oynuyorlarmış. İkisi de çok mutlularmış. Yaşlı saatin kulağı, gözü dakikalarındaymış. Kendine tanıdığı süre dolduğu an oyundan kalkarmış. Yine süresi dolmuş. Aliş’e benim oyun saatim bitti demiş. Dinlenmem lazım. Aliş biraz daha kalsan olmaz mı? On dakikacık lütfen… Saatin cevabı gecikmemiş. Üzgünüm olmaz. Çünkü dakikalardır bilgisayar karşısında cidden yoruldum. Ayrıca ben kendime oyun için bu kadar süre tanımıştım. Sonrası planladığım diğer işlerimi yapmam gerek. Dakikalarım su gibi akıp gitmesin demiş.
Aliş tamam o zaman. Ben biraz daha oynayacağım. Sonrası ben de başka işlerime bakarım demiş. Demiş demesine de bir türlü oyundan vazgeçememiş.
Üstelik yarına kadar bir resim çizmesi gerekiyormuş. Vakit gece yarısını geçmiş. Aliş hala resim çizmeye devam ediyormuş. Epey yorulmuş. Bir hafta öncesi yapması gerekiyormuş bu resmi ama ertelemiş. Acaba ne yapsam diye düşünceye daldığı sırada tik tak… tik tak… olur mu hiç çalışmamak… diye yumuşacık bir ses işitmiş. Yoruldun değil mi? Bu ses bizim yaşlı saatin sesiymiş. Çok yorulduğu için saatin sesini zor fark edebilmiş. Merhaba demiş. Gerçekten yoruldum. Sen de uyumamışsın. Gülmüş yaşlı saat. Sen uyumadan ben uyuyamam ki demiş Aliş’e. Sen uyuduğun zaman içim rahat ediyor. Ben de o zaman mışıl mışıl uykuya dalıyorum. Sabah erken uyanıp seni uyandırıyorum demiş. Sen okuldan eve geldikten sonra her dakika seni izliyorum. Çünkü seni çok seviyorum. Kıpır kıpır halini seviyorum. Oyun oynayışını seviyorum. Bazen de üzülüyorum ama… Aliş yaşlı saate; Niçin üzülüyorsun ki demiş. Neden mi? Senin uykusuz kalmana üzülüyorum. Bilgisayar da oyun oynarken zamanın çoğunu orada geçirmene üzülüyorum. Sonra da dinlenemeden diğer işlerini yapmak zorunda kalıyorsun. Buna da üzülüyorum. Yaşlı saat tik tak tik tak olur mu hiç çalışmamak demiş ve susmuş. Aliş’e hayırlı geceler dileyip uyumuş.

Aliş de çizdiği resmi bitirememiş. Artık uykusuzluktan göz kapakları kapanıyormuş. Sabah erken kalkarım kalan resmi tamamlarım demiş. Bir güzel uykuya dalmış. Sabaha kadar rüyasında yarım bıraktığı resmi tamamlamak için çaba harcayıp durmuş. Ama bir türlü tamamlayamamış. Derken yaşlı saatin Aliş… Aliş demesiyle uyanmış uykudan. Sadece kahvaltı yapacak kadar vakti kalmış. Çünkü erken uyanamamış. Kendi kendine ne olacak şimdi deyip duruyormuş. Yaşlı saate sormuş. Hani sen beni erkenden uyandıracaktın. Saat Aliş’e haklısın demiş. Ben sana o kadar çok seslendim ki ne yazık ki seni uyandıramadım. Sağa, sola dönüp durdun. Bir türlü uykudan ayılamadın. Aliş hemencecik hazırlanmış çarçabuk kahvaltısını yapmış. Okul servisine ucu ucuna yetişebilmiş. Okula gidene kadar serviste hep yaşlı saatin sözlerini düşünmüş. Tik tak… tik tak …olur mu hiç çalışmamak deyişini içinden tekrarlayıp durmuş.
Bir taraftan da yetiştiremediği resim için üzülüyormuş. Ben bu üzüntüyü niye yaşıyorum diye sormuş kendisine. Anlamış anlamasına ama artık öğretmenine durumu nasıl anlatacağına karar verememiş. Resim dersinde öğretmene neden resmi yetiştiremediğini bir güzel anlatmış. Sonra da özür dilemiş. Resmi bir daha ki derse mutlaka bitireceğine söz vermiş. Öğretmeni de Aliş’e bir şartla özrünü kabul edebilirim Aliş demiş. Bundan böyle zamanını kullanırken israfçı ve rahat davranmayacağına dair kendine söz verirsen özrünü kabul edebilirim. Aliş söz vermiş. O günden sonra planlı ve düzenli bir öğrenci olmuş.

Etiketler:
📆 03 Mayıs 2022 Salı 03:03   ·   💬 0 yorum   ·  
Folklor Akademi Dergisi

YAZARLAR

SÖYLEŞİ

ANKET

Sitemizi nasıl buldunuz?

Sonuçları görüntüle

Yükleniyor ... Yükleniyor ...