MENÜ ☰
Çocuk ve Genç » Makale, Manşet, Yazarlar » Çin ve Mogolistan’daki Tuvaların Çocuk Edebiyatındaki Sorunları
Zhanna YUSHA
Çin ve Mogolistan’daki Tuvaların Çocuk Edebiyatındaki Sorunları

Bu makale, 24-25 EKİM 2014 tarihlerinde Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliği tarafından düzenlenen I.ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK EDEBİYATI SEMPOZYUMU’nda bildiri olarak sunulmuştur.

Doç.Dr. Zhanna YUSHA
Rusya Bilimler Akademisi (Sibirya Şubesi)
Filoloji Enstitüsü (Rusya, Novosibirsk)

ÖZET
Günümüzde Tuvalarının az sayıdaki etnik grupları Çin ve Moğolistan’da yasamaktadırlar. Bu ülkelerde yaşayan Tuvaların ana dili Tuvaca’dır, bu dil Tuvaca’nın yabancı bir lehçesidir. Tuvalar çok milliyetli (uluslararası) bir ülkede yaşadıkları için Çince, Kazakça ve Moğolcayı biliyorlar. Bu yönüyle çok dillidirler. Küçük bir grup olan Tuvalar için bu durum çocuk edebiyatında da çok önemli bir faktördür. Bildirimde Cin ve Moğolistan Tuvalarının çocuk edebiyatında sorunlarla tanıştıracağım.
Anahtar sözcükler: Tuva, Tuvaca, çocuk edebiyatı

Çin ve Moğolistan’daki Tuvaların Çocuk Edebiyatındaki Sorunları
Çin Tuvaları, Sincan-Uygur otonom bölgesinin Altay oymağının Ak-Kaba, Hanas, Hom, Kok-Dogai, Tamiki, Ala-Haak köyleri ile Haba, Burçin, Altay şehirlerinde yaşayan az sayılı bir etnik gruptur. Tuvaların yaşadığı topraklar, güneyde Rusya, batıda Kazakistan, doğuda Moğolistan sınırına uzanmaktadır. Bu bölgede yaşayan Tuvaların ana dili Tuvacadır, bu dil Tuvaca‘nın yabancı bir lehçesidir.
Günümüzde Çin Tuvalarının nüfusu, yaklaşık 2500’dür. Onlar kendilerini Kök-Monçak, Monçak veya Alday Tıvası“ olarak adlandırırlar. Ancak nüfusları az olduğu için pasaportlarında Moğol olarak kaydedilmektedirler. Bu nedenle diğer halklar onları Moğollar veya Moncaklar olarak tasavvur ederler.
Tuvalar ana dillerini ise Monçakca veya Tuvaca biçiminde adlandırmışlardır. İlk bakışta Çin’deki Tuvaların ana dili çok dar bir alanda, sadece aile içinde konuşma dili olarak kullanılmaktadır. Ama bize göre Tuva dili fikirlerin oluşturmasında, aktarılmasında büyük bir rol oynar, aynı zamanda ekspressiv ve akkumulyativ fonksiyonlara sahip olmaktadır. Çünkü Tuvalar geleneklerinde ise ana dillerini kulanmaktadır ve folklor metinlerinde aynı şekilde ana dillerini korumaktadırlar.
Çin’deki Tuvaların yazılı bir dilleri yoktur. Genç kuşak Moğol ya da Kazak okullarında eğitimlerini sürdürmektedir. Bu okullarda da öğrenciler, devlet dili olan Çince’yi öğrenmek zorundadır. Çocuklar okula gitmeden önce Tuvaca ve Kazakça olmak üzere iki dil bilirler. Onun için Tuvalı öğretmenler, ilkokullarda ders kitabındaki materyalleri Moğolca’dan Tuva diline tercüme etmek zorunda kalmaktadır.
Tuvalar çok milliyetli (uluslararası) bir ülkede yaşadıkları için Çince, Kazakça ve Moğolca’yı biliyorlar. Bu yönüyle çok dillidirler. Küçük bir grup olan Tuvalar için bu durum çok önemli bir faktördür. Kazak Arap yazısını Kazak okullarından mezun olan kişiler biliyorlar. Tuvalar’da konuşma dilinin bir özelliği de konuştuğu insanın milliyetine (uyruğuna) göre farklı dillere kolayca geçiş yapıyor olmalarıdır.
Günümüzde Tuvaların hayatında önemli bir yere sahip olan ise folklordur, kuşaktan kuşağa, ağızdan ağıza yayılmaktadır. Çin’deki Tuvaların folkloru, gerçekten halkın millî gelenekleri olup, sadece sözlü gelenekte varlığını sürdüren kültürel anıtlardır. Yaşayan türlerin aktardığı folklorik bilgi ve beceriler, arkaik formlara aittir. Çocuklar için Tuvaların folklorunda çeşitli türler bulunmaktadır: burun hoocular “efsaneler”, tuuku hoocular “tarihsel efsaneler”, tool “masallar, destanlar”, dıvızıktar “bilmeceler”, uleger sös “atasözleri”. Tool terimi ise Çin Tuvalarında destan ve masal anlamına gelir. Ancak masal ve destan, türlerine uygun olarak hacimlerine göre, uzun тоол ve kisa тоол olarak adlandırılmıştır. Küçük türlerden kültürün taşıyıcısı olan dıvızıktar “bilmece” ve üleger sös “atasözleri” vardır. Atasözleri metinlerinde, kısa formda Tuva halkının ahlaki değerlerine rastlanır: cesaret, konukseverlik, dostluk, ustalık, çalışkanlık ve başka. Yalancılık, övüngenlik, korkaklık, tembellik, boşboğazlık, cimrilik, açgözlülük ayıplanır.
Ancak, zengin folklor ve folklorun birçok türü olduğuna rağmen, bu doğrultuda Tuvalı çocuklara yönelik tahsis edilebilirdi. Fakat okul öncesi çocuklara, okul çağındaki çocuklara, orta ve üst öğretim çağındaki okul çocukları için bu güne kadar folklor metinlerinin kitap veya derlemeleri hazırlanmamıştır. Söylediğimiz gibi, milli yazı dilinin olmaması ulusal okullarda ve eğitim programlarında sorunların bir nedenidir. Tuva halkı içinde edebiyat yazarlarının olmaması da bununla bağlantılıdır. Bu yüzden Tuvalu çocuklar kendi dillerinde hikâye kitapları, öyküler, edebiyat eserlerini okuma fırsatından mahrum edilmiştir, kendi kültürü hakkında bilgi, etik ve ahlak, iyilik ve kötülük, geleneksel değerler hakkında fikirler sahibi olmaları, onlar için dünya hakkında bilginin ana kaynağı olabilirdi.
Şimdiki zamanda anadilinde yayınlanan kitapların olmadığı nedeniyle Tuvalı çocuklar eğitimini Çince ve Moğolca çocuk edebiyat kitaplarını okuyarak eğitim almaları onların hayatında büyük rol oynamaktadır.
Böyle kitaplar, Tuvalı çocuklara milli değerlerini kazandırmamakta, ana dilinde konuşma becerisini geliştirmemekte, hatta tam tersine yabancı dil ve farklı zihniyet öğretmektedir.
Bugün Çin Tuvalılarının daha olumlu bir durumu ise çocuklar için şarkı mirası bırakmasıdır. Moğol okullarında Tuvalı müzik öğretmenleri müzik derslerinde kendi amatör bestecileri tarafından yazılmış şarkıları çocuklara öğretmektedir, diye açıklayabiliriz. Ancak, bu şarkılar yazılı olarak yayınlanmadığı için çocuk edebiyatı sorununu çözmüyor, o şarkılar çocukların sadece hafızasında kalıyor.
Bu sorunlar da Moğolistan’daki yasayan Tuvalılar’a ait, onların da sayısı az, yaklaşık 10 000. Yapılan anket sonuçlarına göre, ilkokula girecek çocukların ebeveynleri kendileri Moğolların çocuk edebiyatı yazarlarının eserlerini okuyorlar ve okuduğu eserlerin içeriğini çocuklarına Tuva dilinde anlatıyorlar. Böylece, ilkokul öncesi çocuklar Moğolların çocuk edebiyatı yazarlarının eserleriyle kendi dilinde tanışmış oluyorlar.
Son yıllarda Çin ve Moğolistan’daki Tuvalılar üzerinde yaptığımız seferler sırasında birçok folklor örnekleri toplayabildik. Somut olmayan kültürel mirasın aktarılması sorununu ise, onların nineleri, dedeleri, ablaları, abileri tarafından gerçekleştirilen folklor kayıtlarını üzerinde durup, onları masallar, mitler derlemesi olarak yayınlayarak kendi çocuklarına kadar ölümsüzleştirmek isterdik.
Ancak, Çin’deki Tuvalıların kendi dillerinde konuşmasına dayalı milli yazının gelişmesiyle ilgili çalışmalar, metin düzeni, kelimelerin grafik transferi, fonetik özellikler gibi sorunlar şimdiye kadar gelmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz tüm sorunlar, Çin’deki Tuvalıların dil ve manevi kültürün korunması konusu, gelecek nesiller için gerekli önlemlerin benimsenmesini ve gelişmesini teşvik etmektedir. O yüzden edebiyat eğitim gücünü, kendi dilini ve kendi yayın ürünlerini geleceğe bırakmak amacıyla çalışmalıdır.
Tüm bu sorunlar sadece Tuvaca üzerinde çalışan dil bilimcilerinin, leksikologların, diyalektologların, folkloristlerin, öğretmenlerin, çocuk yazarlarının dikkatini çekmemeli, aynı zamanda Tuva Cumhuriyeti Hükümeti tarafından da ele alınmalıdır. Hepimiz gücümüzü ve çabalarımızı birleştirerek etkili sonuçları elde edebiliriz.
KAYNAKÇA
Song Zhengchun. The Tuvinians in China. – Beijing: Institute of nationality studies, 1987.
Mongush M.V. Tuvintsi Mongolii I Kitaya. Novosibirsk: Nauka, 2002.
Yusha Zh. Çin’deki Tuvaların Bugünkü Dil Durumu // IV. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu «Dilleri ve Kültürleri yok olma tehlikesine maruz Türk toplulukları. Son sesler duyulmadan» 23-26 Mayis 2012. Ankara, 2013 — s. 599 — 602.

📆 21 Şubat 2021 Pazar 21:21   ·   💬 0 yorum   ·