Yunus Emre, Selçuklu Beyliklerinin dağınıklığı zamanında isyanların, iç kargaşaların, yokluk ve kuraklığın olduğu bir dönemde yaşamış gönül mimarlarımızdan birisidir.
Beylikler dönemi dağınıklığında milleti birlik ve beraberliğe Türkçe çağırır ve Türk’çe çağırır. Tanış olmaya, işi kolay kılmaya davet eder.
Sevmeye ve sevilmeye davet eder.
Türkçeyi edebi formlarla milli dil haline getirme başarısı da Yunus için bir ayrıcalık ve Yunus’ça tanımamızın güzel halidir.
Yunus’un Hacı Bektaş-ı Veli ile hasbihali sonrası Taptuk Emre’ye yönelmesi ve bu serüvende aslında kendini bulma, kendini tanıma yolculuğunun güzelliği bizi cezbetmektedir!
Söz estetiğinin zirve hali Yunus’un şiirlerinde… Halkın dilinde ve gönlünde bu denli yer etmesi de bundan olsa gerek!
Günümüz insanı Yunus’ça düşünmeyi, anlamayı, sevmeyi ve onun kendini bulma; tanıma serüvenini bir şekilde içselleştirmeyi gaye edinmeli…
Gençlerimize Yunus sade şiirleriyle değil tiyatro olarak da işlenmeli, sahnelenmeli…
Bu noktada oldukça zayıf olduğumuzu üzülerek ifade etmek isterim. Söz buraya gelmişken “Yunus Emre” adlı bir tiyatro eserini keyifle okuduğumu sizlerle paylaşmak isterim. Remzi ÖZÇELİK’in kaleminden bir güzel eser. Boğaziçi Yayınevi’nden…
İlgimizi çeken birkaç pasajı siz kıymetli dostların gönül ve dimağlarına sunmak isteriz:
Taptuk Emre’nin Huy Ata’ya nasihati:
– Gönlün ile dost ol yiğit o seni dosta götürür. En büyük dostsa Yaradan’dır. Yunus Emre insanları hırsızlığa, arsızlığa, namussuzluğa değil kendilerini tanımaya çağırıyor. Önce kendimizi bilelim ki sonra yaşadığımız dünyayı tanıyalım.
Gel sen kendini tanı o zaman Beylikte padişahlıkta yakışacaktır sana…
Taptuk Emre Yunus’u çok sevmiş ve kıymet vermiştir. Yunus da hocasını kıymetlendirmiştir. Şu dizeleri bize bunu anlatıyor:
O hocamdır ben kuluyam
Dost bahçesi bülbülüyem
O hocamın bahçesinde
Şad olup ötmeye geldim
Taptuk Emre Yunus’a:
– Yunus, bütün ırmaklar denize kavuşmak için yarışırlar. Irmaktaki her su zerresi denize kavuşunca huzur bulur… Denize kavuşamayıp, bir bataklıkta kalır ise su; tekrar buharlaşıp bulut olur, denize kavuşacak ırmaklara dökülür….. Yaratılan ancak Yaradan’a kavuşunca mutlu olur…
Yunus’ça bakınız dünyaya ve insanlara, insanlığa efendim…
Yaradılanı hoş gördük
Yaradan’dan ötürü