Fotoğraf, ışıkla resim yapma sanatıdır. Bir fotoğraf çekebilmek için gerekli olan teknik cihazlar dışında ihtiyacımız olan tek şey IŞIK’ tır. Çünkü fotoğraf ışığın kullanılmasıyla elde edilir. İster manzara fotoğrafı çekin ister portre, ihtiyacınız olan tek şey ışıktır. Işığın geliş yönü, zamanı, şekli bir fotoğrafın oluşturmasında teknik cihazlar dışında ihtiyacımız olan tek şeydir. Bu yüzden fotoğrafçılar için ışığı anlamak ve onu yorumlamak en önemli hususlardan biridir. Bu arada hatırlatmakta fayda var resim ile fotoğraf aynı şey değildir.
En güçlü bir anlatım biçimlerinden biridir. Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir derler. Gördüğümüz yasadığımız bir olayı bir yeri bir fotoğraf karesiyle hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlatabiliriz. Bir ev, önünde oynayan çocuklar, pencerede önünde bir nine, çatıda onarım yapan bir baba fotoğrafıyla orada yaşayanların sosyo-ekonomik durumlarını, çevreyle ilişkilerini ve hatta hayallerini umutlarını gerçeğe yakın bir şekilde anlatabiliriz ki bunu kelimelerle anlatmak sayfalar alabilir
Fotoğrafın, sanattan tarihe, bilimsel çalışmalardan reklamcılığa kadar çok geniş bir kullanım alanı vardır. Bu konuda sonsuz bir liste yapılabilinir. Önemli bir istihbarat kaynağıdır, çok önemli bir delil ve suçlu tespit etme yöntemidir. Düşünceleri yayma, kendimizi anlatmanın güçlü bir aracıdır. Belgelerimizi saklayabilir, bunları sonra kullanabiliriz. Bilimsel çalışmalarda vazgeçilmez bir veri toplama, değerlendirme, saklama yöntemidir. Hem bir meslektir, hem bir hobidir. Kişisel olarak da anılarımızı kayıt altına alabileceğimiz, kişisel albümler yapabileceğimiz, kendimizi geliştirebilecek ve boş zamanlarımızı değerlendirebilecek bir uğraşıdır. Ortaya çıktığı ilk zamanlarda bir sanat dalı olarak kabul edilmesinde çeşitli tartışmaların olmasına rağmen bugün geniş bir ilgili kitlesi, galerileri, sergileri, isim yapmış sanatçılarıyla artık önemli bir bir sanat dalıdır.
Fotoğraf çekmek kişisel olarak bizlere çok şey kazandırır aslında. Her şeyden zamanı durdurmanın yegâne yöntemidir. Bir fotoğraf çekildiği zamandaki duygularımızı tekrar yaşatır bize. Ayrıca farkındalığımız artar. Fotoğraf çektikçe çevremizde güzelliklerin sıra dışılıkların daha çok farkında oluruz. Başka zaman üzerine basıp geçtiğimiz boynu bükük bir papatya bize çok şey anlatmaya başlar. Gökyüzünü artık daha farklı görürsünüz, her bulut bir şeyler anlatır size. Etrafınızın n kadar renkli ne kadar canlı olduğunu görürsününüz. Anı yaşar, stresten uzaklaşırsınız.
Gelişen ve yaygınlaşan ve bunun tabii sonucu olarak da ucuzlayan teknoloji ile birlikte fotoğraf çekmek, saklamak, depolamak, tekrar kullanmak herkes için kolaylıkla ulaşılabilecek bir duruma gelmiştir. Özellikle hobi fotoğrafçılığı az bilgi ve az emekle ele geçirilebilecek bir uğraşı haline gelmiş, geniş bir kitle tarafından ilgiyle takip edilir olmuştur. Bu ilgi neticesinde piyasada kendi kendi fotoğraf çekme okuma konularında oldukça geniş bir yelpazede basılı ve internette kaynak bulunmaktadır. Ancak başlangıçta bunlar yeterli olmakla birlikte sıradanlığı aşıp iyi bir fotografçı iyi bir sanatçı olmak istiyorsanız, eğitim ve kurslar önemli bir yer tutmaya devam etmektedir.
Fotoğrafçılıkta gerçeklik önemli bir konudur. Her ne kadar eskiler fotoğraf makinası yalan söylemez deseler de bazı cihaz ve bilgisayar programlarıyla artık her şey mümkün hale gelmiştir. Ayrıca bir olay fotoğraflanırken önceki ve sonraki kareleri görememek bizim olayın tamamı hakkında yanlış bilgilenmemize yol açabilir. Buna da özellikle dikkat etmek gerekir.
Ve son olarak da önemli bir ahlaksal boyuttan bahsetmek istiyorum. Savaş ve afet gibi nedenlerle zor durumda olan birilerinin fotoğrafını çekip bu onlara yardım için de kullanabilirsiniz, kendinize ün şan şöhret içinde. Teknoloji artık bu izinsiz çekimler konuda neredeyse sınırsız olanaklar sağlıyor. Her ne kadar bununla ilgili birtakım yasal düzenlemeler olsa da bu kötü niyetli insanları engelleyemiyor. Bu konuda da insanın rehberi kendi vicdanıdır.
Sağlıcakla… Boş fotoğraflı, ışıklı, renkli günler…