Ayşe uyumak için yatağa yatmıştı. Annesi yanındaydı.
Anne dedi, ben bir sürü müzik aleti çalmak istiyorum. Hepsini öğrenmek istiyorum. Ben müziği çoook seviyorummmmm.
Tamam, dedi annesi. Hayal et bakalım, yatmadan hayal ettiğin şeyler rüyalarına düşerler.
Ayşe yatağın içinde, gözlerini kapatıp hayallere daldı.
Gökyüzüne doğru merdivenlerden çıkmaya başladı. Karşısına Bay Trompet çıktı.
-Merhaba bay Trompet.
-Merhaba Ayşe.
-Ben trompet çalmak istiyorum bana öğretir misiniz?
-Tabi. Ama beni öyle üflemen gerekiyor ki tüm dünyaya nefes olsun. Rüzgarları oluştursun. Ağaçların yapraklarıyla dans etsin. Tamam mı? Ayşe derin bir nefes aldı ve kocaman bir nefesle üfledi trompeti.
La la la la la l al la la la…
Ah ne kadar güzel bir müzik oldu böyle. Ayşe dans etmeye başladı. Bay trompete teşekkür edip yürümeye devam etti.
Yolda bayan piyano ile karşılaştı.
-Merhaba bayan piyano.
-Merhaba Ayşe.
-Ben piyano çalmak istiyorum bana öğretir misiniz?
-Tabi. Ama bana öyle bir dokunman gerekiyor ki, parmakların tuşlarımın üstünde dans etsin, aksın gitsin.
-Tamam, dedi Ayşe. Parmaklarını ovuşturdu ve başladı çalmaya.
Lalalalalalalalalalala
Ah bu nasıl bir müzikti böyle, tüm kuşlar o çaldıkça cikcikliyordu.
Bayan piyanoya teşekkür edip yürümeye devam etti.
Yolda Bendir nine ile karşılaştı.
-Merhaba bendir nine.
-Merhaba Ayşe
-Ben bendir çalmak istiyorum bana öğretir misiniz.
-Tabi. Ama bana öyle vurman gerekiyor ki , kalp ritminle birlikte eş olsun. Tüm hücrelerin coşsun.
-Tamam , dedi Ayşe. Ellerini hazırladı, kalbini dinledi ve başladı çalmaya.
Düm tek düm tek düm tek düm tek
Nasıl bir ritim böyle. O vurdukça kalbi hızlandı, tüm hücreleri ritimle birlikte coştu ,yükseldi de yükseldi. Bendir nineye teşekkür edip yürümeye devam etti.
Yolda saz dede ile karşılaştı.
-Merhaba saz dede.
-Merhaba Ayşe.
-Ben saz çalmak istiyorum bana öğretir misiniz.
-Tabi. Ama tellerime öyle narin dokunman gerekiyor ki gönlünün teline değsin ama incitmesin.
-Tamam , dedi Ayşe. Ellerini ovuşturdu ve başladı telleri ince ince çalmaya.
Nay nayay da nay nanay.
Nasıl bir türkü böyle. Gönlü inceldikçe inceldi, toprak ana bu müziği duyunca tüm tohumları yeşertti. Saz dedeye teşekkür edip yürümeye devam etti.
Geldiği yerde kocaman bir orkestra vardı. Tüm müzik aletleri ordaydı. Hepsi birden çalmaya başladı.
Bi de ne görsün , tüm müzik alteleri kendisi, çalan kendisi, dinleyen kendisi, şarkı kendisi, nota kendisi. Notaların arasındaki boşluk kendisi.
Koskocaman bir senfoni olmuş.
Sonra küçüldü, küçüldü bir bebek oldu beşiğe kondu. Annesinin eli tıngırı mıngırı sallıyordu beşiği. Kulağında annesinin kadife sesini duydu. Huuu huuuu huuuuuu bebeğime. Uyusun da büyüsün hu bebeğimeee huuuu huuuu.
Gülümsedi. Gözleri kapandı.
Annesi Ayşe’nin üstünü örtüp alnına bir öpücük kondurdu.